A3 Haber

Bunun adı da “Çeşme Sarmalı”: CHP’li belediye kaç yıldır denize sıfır “kaçak yapıya” göz yumuyor?

Bunun adı da “Çeşme Sarmalı”: CHP’li belediye kaç yıldır denize sıfır “kaçak yapıya” göz yumuyor?

Bunun adı da “Çeşme Sarmalı”: CHP’li belediye kaç yıldır denize sıfır “kaçak yapıya” göz yumuyor?
Eylül 24
21:04 2024

2024 Yerel Seçimleri öncesi.
CHP İzmir İl Başkanlığı.
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın basın toplantısı.
Polat, “Organize İşler İzmir Sarmalı” diyerek AKP İzmir Bayraklı Belediye Başkan Adayı Bilal Kırkpınar’ı “imar yolsuzluğu” yapmakla suçladı.
CHP’li Mahir Polat, Kırkpınar’ın İzmir Kemalpaşa Örnekköy’de aslında harabe tavuk çiftliği olarak görünen alanda “yapı kayıt belgesi “aldığını ve sonrasında da bu belgeleri “hile” yaparak 91 villaya çevirdiğini, alınan belgelerin iptali sonrası ise karışık ilişkilerle işin içinden çıkılamaz hale geldiğini iddia etti.
Bahse konu vurgunun 1,8 trilyon lirayı bulduğunu da iddia eden Polat düzenlediği basın toplantısında, “Bu proje bir r”ant” projesidir. Bu proje sahte belgelerle suç içeren bir projedir. Bırakın belediye başkan adayı olmayı bu insanların adliye koridorlarında yargılanıyor olması gerekiyordu. Vatandaşlarımız bunlara geçit vermesin” dedi.
CHP’li Mahir Polat’ın iddialarını ihbar kabul eden Kemalpaşa Cumhuriyet Savcılığı, Bilal Kırkpınar, babası Hatip Kırkpınar ve 7 kişi hakkında dava açılması için hazırladığı iddianameyi Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

İddiaların odağındaki AKP Bayraklı Belediye Başkan Adayı Bilal Kırkpınar ise iddiaların asılsız olduğunu belirterek, “Polat’ın iddia ettiği yerin tavuk çiftliği ile hiçbir ilgisi yoktur. CHP’li Kemalpaşa Belediyesi tarafından verilen emlak beyannamesi ve numarataj belgesinde bu alanların konut olduğu açıkça belirtilmiştir. Tüm işlemler kanun ve hukuka uygun olarak gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.
Kırkpınar ayrıca Polat hakkında 1 milyon liralık tazminat davası açacaklarını da duyurdu.
Aynı olayla ilgili açılan başka bir davanın bilirkişisi Şehir Plancısı Harun Veis olaylar sürerken Bilal Kırkpınar tarafından tehdit edildiğini iddia ederek şikayetçi oldu.
Bir kısım haberlere “erişim engeli” bile getirildi.
İmar kirliliğine neden olmak, İmar Kanunu’na muhalefet ve 4708 sayılı kanuna muhalefet suçlarından açılan davanın ilk duruşması ise 14 Ocak 2025 tarihinde görülecek.

Aslında bütün bu kavga Türkiye’nin önemli sorunu olan “kaçak inşaat” yapımı ve sonrasında iktidarların oy kaygısı ile çıkardıkları “af” kanunlarının sonucu.
Bu yöndeki son düzenlemeye göre de 31 Aralık 2017’den önce yapılmış ama bir nevi “kaçak” durumdaki yapılar için “yapı kayıt belgesi” düzenleniyor.
Mevcut hali korumayı amaçlayan, yeni bir yapı yapmayı ise yasaklayan bu düzenleme çoğu kişi tarafından ise “kötüye” kullanılıyor.
Yapı kayıt belgesini alanlar ya “tadilat” adı altında ya da başka yolla elindeki izne dayanarak milyonlar belki de milyarlar kazanıyor.
Devlet ise “şikâyet” ya da rutin “kontrolleri” sırasında belirleyebildiklerinin yapı kayıt belgelerini iptal ederek yıkımlarına karar veriyor.
Yıkılıyorlar mı?
Elbette hayır…

CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın 2024 yerel seçimlerinde AKP İzmir Bayraklı adayı olan Bilal Kırkpınar hakkındaki iddiaları elbette tek olay değil.
Olay, bir milletvekili tarafından gündeme taşındığı ve seçim dönemi olduğu için “dikkat” çekti.
Oysa benzeri pek çok olay belediyelerin tozlu raflarında duruyor.
Tıpkı Çeşme’de olduğu gibi.
Gelin biraz İzmir’in ve Türkiye’nin gözde tatil beldesi Çeşme’de hem de CHP’li Polat’ın basın toplantısıyla kamuoyuna duyurduğu benzeri bir olayı inceleyelim.

Yer Çeşme Altınkum sahili.
Çavuşkuyu Mevkii.
20 bin metrekarenin üzerinde
973 ada 13, 14 ve 15 numaralı parseller.
Devlete göre “tarla” olarak kayıtlı.
Bir vatandaşın, şirketin falan değil.
Türkiye Cumhuriyeti devlet hazinesinin.
Yani benim, sizin onun malı.
Devletten “tarım yapacağız” diyerek kiralanmış.
Sanmayın bağ, bahçe, bostan yetiştiriliyor.
Tam aksine üzerine “turistik tesis” oturtulmuş.
Hem de “lüks” sayılacak cinsinden.
Ne tuhaftır onların da elinde “yapı kayıt belgesi” var sadece.
Ve bu belgeye dayanarak “kondurulmuş” güzel bir otel.
Peki sonra ne olmuş?

Devletin memurları “acaba bu belgeler doğru kullanılıyor mu” diye incelerken bir de bakmışlar ki “tarımsal amaçlı” kiralanmış arazide lüks otel var.
Kanuna uygun mu?
Elbette hayır.
Ne yapmışlar?
Tutanak tutmuşlar ve “Bu alanda yapılan inşaat ve diğer eklentiler mevcut İmar Yasası’na aykırıdır” demişler.
Sonra ne olmuş.
Devlet, kaçak yapılaşmanın hemen durdurulması ve “kaçak yapı” durumundaki yerlerin mühürlenmesi ve ardından “yıkılmasını” istemiş.
Sonuç:
Yazıyı alan Çeşme Belediyesi kaçak yapıyı önce mühürleyip ardından da yıkacağı yerde kulağının üzerine yatmış.
Hem de yıllardır.
Nereden mi biliyorum?
Çünkü devletin Çeşme Belediyesi’ne yazdığı yazılardan birinin tarihi Şubat 2021.
Bir diğerinin tarihi ise 2023.
Yani devlet yıllardır “uyarıyor” ama belediye taş duvar.
Hadi arşivde arayıp “bulamadık” demeyesiniz diye sayısını da vereyim, 714948.
Sanırım Çeşme Belediyesi “festival düzenlemekten” ve de konser veren sanatçıyı “sahneden kovmaktan” vakit bulup hepimizin malına “çökenlerle” uğraşmaya vakit bulamıyor.

Şimdi soru sorma zamanı.
1. Sözü edilen alan ne zamandır “belediye” korumasında ve neden hukuk işletilmiyor?
2. CHP’li Mahir Polat’ın basın toplantısı ile duyurduğu “İzmir Sarmalı” ise bu yaşanana da “Çeşme Sarmalı” diyebilir miyiz?
3. Kemalpaşa ile ilgili düzenlenen basın toplantısında anlatılanları “ihbar” kabul eden savcılık Çeşme için harekete neden geçmez?
4. Hazinenin arazisini “tarımsal amaçlı” kiralayıp üzerine “otel” yapanlar geçmişte ya da bugün CHP’li belediye başkanları tarafından korunup kollanılıyor mu?
5. “Çeşme Sarmalı” için CHP yetkililerinin (en başta bu işlerle yakından ilgilendiği görülen İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın) sözü var mı?
6. Tarımsal amaçlı hazine arazisine kurulan otelin yapı kayıt belgesi “iptal” edilip “kaçak yapı” durumuna düştüğüne göre, bundan sonra ne yapılacak?
Yanıt gelirse elbette sizlerle paylaşırız…

About Author

Serdar

Serdar

Related Articles

TÜM HABERLER