Mersin Mezitli’deki saldırının ardından, adı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından gündeme getirilen HPG’li Dilşah Ercan, AKP-MHP iktidarının demokratik bir mücadele yürütme olanağı bırakmadığı için dağa çıktığını söyledi.

Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Deniz Mahallesi’ndeki Tece Polisevi’ne 26 Eylül’de gerçekleştirilen bombalı ve silahlı saldırıda bir polisin yaşamını yitirmesinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eylemi HPG’li Dilşah Ercan’ın gerçekleştiğini ileri sürdü. Açıklama sonrası ailenin ikamet ettiği Mersin’deki evlerine yönelik yapılan baskında, Ercan’ın babası, annesi, üç ağabeyi, üç ablası ve eşlerinin de aralarında olduğu 22 kişi gözaltına alındı. Günlerce gözaltına tutulan Dilşah Ercan’ın ailesiyle birlikte 12 kişi, savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

HPG’nin saldırıyı yapanların adlarını açıklamasının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu kez “Teşhisi taksici yaptı” diyerek kendini savundu. Soylu, önceki gün de eylemin “Amerika merkezli” olduğunu ileri sürerek, HPG’lilerin Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic kentinden paraşüt ile Tarsus’a geldiğini öne sürdü.

Dilşah Ercan ANF’ye konuştu

Saldırının yankıları sürerken, Fırat Haber Ajansı (ANF) HPG’li Dilşah Ercan’la konuştu. Ercan, şunları söyledi: “Ben gazetecilik çalışmaları yaparken yakalandım. Bu, doğrudur. Fakat AKP-MHP faşist rejiminin uygulamaları Türkiye ve Kurdistan’da halka gerçekleri anlatma ve bunun yasal-demokratik bir mücadelesini yürütme olanaklarını ortadan kaldırmıştır. Bu gerçek temelinde birçok Kurdistanlı genç bu faşist rejimle hesaplaşmak için dağa çıkmakta. Ben de onlardan birisiyim.’’

HPG’nin gerekli açıklamayı yaptığını belirten Ercan, “Ben görevimin başındayım. Faşist AKP-MHP rejimiyle hesaplaşmak her Kürt gerillası gibi benim de en temel görevimdir. Buna da layık olacağımı belirtiyorum” dedi.