A3 Haber

İki yüzlülük bu: AKP yapınca ballı, CHP yapınca haklı olunmuyor… | SERDAR ÖZTÜRK YAZDI…

İki yüzlülük bu: AKP yapınca ballı, CHP yapınca haklı olunmuyor… | SERDAR ÖZTÜRK YAZDI…

İki yüzlülük bu: AKP yapınca ballı, CHP yapınca haklı olunmuyor… | SERDAR ÖZTÜRK YAZDI…
Temmuz 11
07:42 2022

AKP’li Zeytinburnu Belediyesi AKP, CHP, İYİ Parti ve MHP’li 37 meclis üyesini Saraybosna’ya geziye götürünce doğal olarak doğal olarak tepki çekti.
“Zeytinburnu Belediyesi gider de İzmir geri kalır mı hiç” başlıklı yazımda 13 Aralık 2021’de toplanan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de benzeri bir teklifin geldiğini, pandemi ve ekonomik koşullar nedeniyle yapılamadığını, aynı teklifin 2022 Nisan ayında yeniden meclis gündemine getirilerek “oy birliği” kabul edildiğini yazdım.

O mecliste kabul edilen önergede 176 kişilik meclis üyesinin “tamamı” için karar alınmış, diğer gideceklerle birlikte bunun da yaklaşık 200 kişi olacağını, böyle bir gezinin toplam maliyetinin yaklaşık 1 milyon lirayı bulacağını belirterek eleştirmiştim.
Belki eleştirileri dikkate aldılar belki de gerçekten masrafların “çok olduğunun” farkına vardılar kadroyu daraltarak sonunda Saraybosna gezisi hayallerine kavuştular.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Başkan Soyer ve İzmir heyeti Srebrenitsa Katliamı’nın 27. Yılı için Bosna’ya gidiyor”  haberine göre, Başkan Soyer ile birlikte CHP’den Nilay Kökkılınç, Atilla Baysak, Taner Kazanoğlu, İYİ Parti’den Sedat Sarı, AKP’li Ertuğrul Akgün, Fikret Mısırlı ve Deva Partisi’nden Nezih Özuyar ile Balkan dernekleri temsilcileri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi muhabirleri gezi heyetinde yer alıyor.
10 Temmuz 2002 saat 06.50’de başlayan gezi 12 Temmuz 2022 Salı günü 02.30’da tamamlanmış olacak.
Büyükşehir’in planına göre seyahatte ziyaretler anmalar, imza töreni ve geziler var.
Buraya kadar resmî açıklamaları, kayıtları okudunuz.
Şimdi gelelim ayrıntılara, eksik ve noksanlıklara.
Yani AKP’li belediye yapınca “ballı” denen seyahatin ayrıntılarına.

Öncelikle İzmir Büyükşehir Belediyesi Saraybosna’ya kadar gidip Srebrenitsa Katliamı’nın anmasına katılırken bugüne kadar Ankara Garı Patlaması, Sivas Katliamı, Maraş Katliamı, Suruç Katliamı gibi etkinlikler için böyle cümbür cemaat “katılım” göstermiş mi?
Elbette hayır.
O nedenle bunun “anma” değil de “gezme” amaçlı yapıldığını söyleyerek eleştirenler haklı.

Ortalıkta, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yukarıdaki satırlarda belirttiğim haberindeki “katılım” listesi var.
Doğruluğuna emin olamadığım için en az üç yerden doğrulatmak zorunda kaldım, liste tamamen doğru.
Listeye göre, Saraybosna’ya giden meclis üyeleri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının toplam sayısı 20.
Balkan dernekleri temsilcilerinin sayısı yedi.
Yerel basın temsilcisi olarak katılanların sayısı ise 13.
Kafilenin toplam sayısı sonuçta 40 kişi.
Kırk kişinin toplam masrafını ise işin uzmanları yapsın.

Biz dönelim İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Saraybosna kafilesinin detaylarına.
Büyükşehir meclis üyeleri ve bürokratları arasında bir isim dikkatimi çekti.
Meclis üyelerinin ya da diğer katılımcılarının hiçbiri eşi kafilede yer almazken İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi, meclis Çevre ve Sağlık ile Ulaşım Komisyonu Üyesi Sedat Sarı eşi Türkan Sayaner ile birlikte katılmış.
Kimsenin özel hayatı biz de dahil kimseyi ilgilendirmez.
Soy isimlerinin benzemediğini biz de fark ettik ama soru o değil.
Soru şu:
Eğer katılımcılardan hiçbiri eşini götürmüyor/götüremiyorsa bu “ayrıcalık” niye?
Eş durumundan geziye katılınca “masrafları” kendileri mi ödüyor yoksa bu eş durumu da İzmirlilerin “cebinden” mi çıkacak?
Ortada eş durumu yok ise Aliağa Belediyesi’nden emekli müdür olduğunu öğrendiğim hanım efendi hangi sıfatla kafilede yer aldı?

Ve sıra geldi çuvaldıza…
Yerel basın adına “büyükşehir muhabiri” olarak tanımlanan kafiledeki gazeteci arkadaşlarım.
Çoğu genç ve meslek hayatlarının başında.
O yüzden “eskiyi” bilmezler.
Onların şahit olduğu Cumhurbaşkanı’nın “uçağındaki” gazeteciler.
Sevgili genç gazeteci arkadaşlarım;
“Yalaka gazeteci” deyimi tam da bu nedenle ortaya çıktı.
Yaşanan “yandaş basın” yaratma çabalarından önce böyle gezilere gazeteciler yine katılırdı ama bir farkla.
Onların yolculuk ücretleri dahil bütün masrafları çalıştıkları “kurum” tarafından karşılanırdı.
Öyle olunca da hiçbir gazeteci kendini “misafir” saymaz, takip ettiği olayda ne yaşanırsa olumlu/olumsuz yansıtırdı.
Böylece “özgür basın” kendini gerçekten özgür kılardı.
Patronlarınız “masraf olmasın” diye sizin işinizi artık genelde ya da yerelde “iktidar” olanlara yıktılar, haberiniz olsun.
Bu yolla içinizde oluşturacakları “oto sansürü” yaşayarak göreceksiniz.
Ve biz okuyucularınız olarak da sizin yazdığınız “haberlere” bakarak gazeteciliğe olan inancımızı biraz daha yitireceğiz.
Suç sizin değil, sizi bu “örtülü rüşvet kuyusuna” itenlerin.
Ve bu gezi hem size bu imkanları sağlayanlar hem de işverenleriniz tarafından hep kullanılacak.
Belki bir daha böyle bir olanak bulamayacağınız için sevindiniz ama bedelini öderken gerçekten içiniz yanacak, üzüleceksiniz.

Son not da okuyuculara.
Meraklanmayın.
Bu geziyi de gezide yaşananların “perde arkasını” yazacaklar hâlâ var.
AKP’li belediye yaptığı zaman “ballı” olan, CHP yapınca “haklı” olmuyor.
Hep birlikte yaşayıp göreceğiz, emin olabilirsiniz…

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER