A3 Haber

Bekçilerin avukata şiddeti metrobüs kamerasında: “Keyfi durdurma yapılamaz”

Bekçilerin avukata şiddeti metrobüs kamerasında: “Keyfi durdurma yapılamaz”

Bekçilerin avukata şiddeti metrobüs kamerasında: “Keyfi durdurma yapılamaz”
Ocak 22
09:48 2022

İstanbul’da sekiz bekçinin Soma madencilerinin de avukatlığını yapan Mürsel Ünder’e uyguladığı şiddetin görüntüleri metrobüs kameralarına yansıdı. Genel Bilgi Tarama (GBT) uygulaması için kimliğini isteyen bekçilere bunu yapmaya yetkilerinin olmadığını söyleyen avukat Mürsel Ünder, darp edilerek yaka paça gözaltına alındı.

Bekçilerin avukat Mürsel Ünder’e uyguladığı şiddetin görüntüleri metrobüs kameralarına yansıdı.

Independent Türkçe’nin ulaştığı görüntülerde, ilk önce 3 bekçi, Mürsel Ünder’i gece saatlerinde metrobüse binmek üzereyken durduruyor.

Genel Bilgi Tarama (GBT) yaptıklarını söyleyen bekçiler, Mürsel Ünder’den kimliğini vermesini istiyor.

Durdurulma sebebini sordu

Edinilen bilgilere göre avukat Ünder, bekçilere kendini durdurma sebebini soruyor. Bekçilerden “GBT’ne bakacağız” yanıtını alıyor.

Bunun üzerine Ünder, bekçilerin GBT yapma yetkisi olmadığını belirterek kimliğini vermeyeceğini belirtiyor.

Avukat Ünder, kendisinin durdurulması için ‘makul şüphe’ye ihtiyaç olduğunu anlatıyor. Ardındansa hangi şüphe nedeniyle durdurulduğunu öğrenmek istiyor. Fakat bekçiler bunun genel uygulama olduğunu söyleyerek kimliğini gösterme konusunda ısrar ediyor.

Yetkilerini aştığını söyledi, yoluna devam etmek istedi

Yetkilerini aştığını söyleyerek yoluna devam eden avukat Ünder, bekçiler tarafından tekrar durduruluyor. Kısa bir tartışmanın ardından Ünder ve bekçiler arasında itiş kakış başlıyor.

Bu itiş kakış, bir süre sonra bekçilerin Ünder’i yere yatırarak etkisiz hale getirmeye çalışmasıyla devam ediyor. Görüntülerde, bir süre sonra olay yerine polis ekip otosu geliyor. Ekip otosunun içinden 5 bekçi daha iniyor.

Karga tulumba gözaltı

Bu sırada yerden kalkan Ünder’le yeni gelen bekçiler arasında kısa bir diyalog yaşanıyor. Bu diyaloğun ardından bekçiler, Ünder’i tekrar yere yatırarak etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Uzun süren itiş kakış sırasında darp edilen Ünder’in vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar ve yaralar oluşuyor.

10’a yakın bekçinin müdahalesiyle karga tulumba ekip otosuna götürülen Ünder’e kelepçe takılıyor.

Ünder bekçiler hakkında suç duyurusunda bulundu

Hasanpaşa Karakolu’na götürülen Ünder hakkında, yaşanan olayla ilgili tutanak tutuluyor. Üç bekçinin imzaladığı tutanağa, avukat Ünder imza atmadı.

Tutanakta, Ünder’in bekçilere “Ben size kimlik vermem. Siz kimlik soramazsınız. Böyle bir yetkiniz yok. Hatta siz devlet memuru bile değilsiniz, siz sözleşmeli personelsiniz. Ha size kimlik istemişsiniz ha buradan geçen bir vatandaş. Buraya dikilmiş eşkıya gibi insanları rahatsız ediyorsunuz. Ben bütün bekçilere kafayı taktım haydi alın da görelim” dediği ileri sürülüyor.

Karakoldaki işlemlerin ardından Ünder, hastaneye sevk edildi. Darp raporu alan Ünder, daha sonra serbest bırakıldı. Ünder, bekçiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ünder’in avukatı Doğan: Soyut bir merakla durdurulamaz

Olayla ilgili Independent Türkçe’ye konuşan Ünder’in avukatı Tamer Doğan, polis ya da bekçilerin ‘Acaba bu kişi hakkında bir tutuklama/yakalama kararı var mıdır?’, ‘Bu kişi kimdir?’ gibi genel ve soyut bir meraka dayalı olarak hiç kimseyi durma ve kimlik sorma hakkının olmadığını söyledi.

Aynı şekilde polis veya bekçilerin ‘Haklı neden yokken durdurup kimliğini sorduğu kişiden istediği cevabı almadı, işbirliğini görmedi diye ısrar edemeyeceğini ve zor kullanamayacağını’ hatırlatan Doğan, “Bekçi ‘GBT yapma gerekçesiyle durdurdum’ veya sıkça karşılaşılan ‘rutin uygulama’ diyemez, böyle bir durdurma gerekçesi olamaz. Aranan, firari bir şahsa mı benzetiyor, robot resim, eşkal veya ihbar vardır ve kişi ile uyumludur bu durumda GBT bakabilir” diye konuştu.

“Keyfi durdurma yapılamaz”

Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 27. maddesine göre durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için yüksek derecede makul şüphe bulunması gerektiğine işaret eden avukat Doğan, “Somut emarelerle desteklenen şüphe bulunmadan, süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz” dedi.

“Kolluğun durdurma yetkisini kullanabilmesi için tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanarak, kişinin bir suç işleyeceği veya işlediği hususunda veya kişinin silahlı olduğu ve halen tehlike yarattığı konusunda makul bir sebebin bulunması gerekir” diyen Doğan, şu ifadeleri de kullandı:

  • Kolluk, görevini yerine getirirken, kendisinin kolluk görevlisi olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir; şüpheye yol açan davranışları ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir; kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir. Kişi, kimliğine ilişkin olanlar hariç, sorulan sorulara cevap vermekle yükümlü değildir. Durdurma yetkisinin kullanılmasına neden olan şüphe, yapılan açıklamayla veya herhangi bir şekilde ortadan kalkarsa, kişilerin gitmesine ve araçların ayrılmalarına izin verilir.

Türkiye Barolar Birliği’nden açıklama

Avukat Mürsel Ünder’in gözaltına alınmasından sonra Türkiye Barolar Birliği (TBB) açıklama yaptı. Bekçilerin, şartlar oluşmadığı halde Ünder’e yaptıkları uygulamanın yasaya aykırı olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:

“Meslektaşımız Av. Mürsel Ünder, 17 Ocak 2022 tarihinde İstanbul’da toplu taşıma ile seyahat etmek üzere iken yasada aranan şartların hiçbirisi gerçekleşmediği halde bekçiler tarafından durdurularak GBT sorgulaması yapılmak istenmiştir. Bir avukat olarak, yapılan işlemin yasaya aykırı olduğunu belirtmesine rağmen meslektaşımıza ters kelepçe uygulanmış ve darp edilerek karakola götürülmüştür.

Götürüldüğü karakolda hukuka, kanuna ve insan onuruna aykırı muamele görmeye devam eden meslektaşımız, kendisine hiçbir bilgi verilmeden uzun süre bekletildikten sonra serbest bırakılmıştır.

Bekçilere tanınan durdurma ve kimlik sorma yetkisinin koşulları, 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 7. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için bu maddede tahdit olarak sayılan unsurlarla birlikte makul bir şüphenin olması ve yetkinin keyfilik oluşturmayacak şekilde kullanılması gerekir.

“Hukuk devletinde kabul edilemez” 

Toplu taşıma ile seyahat etmekten başka hiçbir eylemi bulunmayan birinin bekçiler tarafından keyfi şekilde durdurulması ve bu uygulamanın hukuksuz olduğunu ifade etmesi üzerine darp edilerek özgürlüğünden mahrum bırakılması, bir hukuk devletinde kabul edilemez.

Aksi düşünce, gündelik yaşamlarını sürdürmekten başka hiçbir şey yapmayan istisnasız her vatandaşın, seyahat özgürlüğü gibi en temel hak ve özgürlüklerinin ‘makul şüphe’ adı altında kolluğun gözetim ve kısıtlamasına tabii tutularak ihlal edilmesi anlamına gelir ki bu durum, idaresi hukukla sınırlanmayan polis devletine işaret eder.

Türkiye Barolar Birliği olarak, meslektaşlarımızın ve yurttaşlarımızın özgürlüklerini tehdit eden her türlü yasa dışı fiilin karşısında yer alacağımızı, yasada görev ve yetki tanımı yapılan bekçilerin bu yetkilerini aşarak hukuk dışı ve insan onuruna aykırı eylemlerde bulunma çabalarını kabul etmediğimizi, buna kesinlikle geçit vermeyeceğimizi, meslektaşımız özelinde yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER